Bazı Kızlar Isırır (Chicago Vampirleri Serisi, #1) - Chloe Neill Bu yazı 3. Blog Turumuz olarak yayınlanmıştır.

Her yazar paranormal bir kitap yazarken mitleri vs. kendine göre kurguluyor. Bu kitapta da durum değişmemiş. Yazarın yarattığı dünyada vampirler kendilerini ifşa ediyorlar. Aaaa gibi bir tepkinin ardından her zamanki gibi hedefleri uğruna hareket eden vampirlerle tanışıyoruz.

Chicago şehri vampirler için bir yuva durumunda. Şehirde vampir evleri var. Her evin bir hükümdarı, evin kurallarına uyan vampirleri ve belli bir sistemi var. Chicago’da işte bu şekil evlerden en büyük ve köklüleri bulunuyor. Her vampir hangi hükümdar tarafından dönüştürülürse o eve ait oluyor. Tabi bu sisteme uymayan yok mu diye düşüneceksiniz, o da var. Serseriler adı altında hiçbir eve bağlılık göstermeyen bir grup var. Ama onların da kendilerince bir lideri ve yöntemi var, Merit başkaldırının bile düzenli oluşunu garip buluyor, ben de katılıyorum ona.

Merit kim peki? Asıl karakterimiz olan Merit, şehrin önde gelen ailelerinden birine mensup ama ailesi ile arası hiç iyi değil. Duygusuz ve çıkarlarını düşünen anne baba yerine, polislik yapmış olan dedesi ile anlaşabiliyor. Hatta dedesi ile arasındaki ilişki çok özel. Merit, okulda dolanırken bir saldırıya uğruyor ve o sıralarda orada bulunan Ethan Sullivan adlı vampir hükümdarı tarafından dönüştürülüyor ve Cadogan Evi'ne dahil oluyor. Ama Merit'in vampirliği kabul etmesi biraz zor oluyor.

Buradaki gariplik vampir olunca kızımızın çıldırmaması. 3 gün kadar canı kan istemiyor sonra açlık vuruyor onu, ilginç. Bir de herkes çok normal karşılıyor kızın vampirliğini. Ev arkadaşı dalga geçiyor, takılıyor hatta. Sonra bir de ev arkadaşının bir nevi cadı olduğu ortaya çıkıyor, o da bunu kabul edemiyor bir süre. Aslında başkalarına normal davranıyorlar da yaşayan kendileri olunca bunalım gibi bir şey geçiriyorlar, o da ilginç.

Merit, büyükbabasının şehirdeki paranormal ilişkilerle şehir yönetimi arasında bir görevde bulunduğunu öğreniyor. Takım arkadaşları şekil değiştirici, bir büyücü ve içeriden bilgi sızdıran ve kimliğini bilmediğimiz bir vampir. Buradaki büyücü Merit’in ev arkadaşına tutuluyor, tabi kız da ona tutuluyor ve Merit evden ayrılıp Cadogan Evi’ne yerleşmeyi düşünüyor, o derece.

Merit ile kimin arasında bir elektriklenme var peki? Ethan tabi ki de. Evin hükümdarı ile aralarındaki ilişki bir garip. Yemin töreninde Ethan onu evin koruyucusu yapıyor, ondan birkaç gün önce de metresvari bir şeyi olmasını öneriyor. Her ne kadar Merit şiddetle reddetse de kitap boyunca “kabul etseydim” düşüncelerini yaşıyor.

Kitaptaki asıl olay ise bazı kızların, şaşırtıcı derecede Merit’e benzeyenlerin vampirler tarafından öldürülmeleri. Merit bu olaydan sağ çıkmayı başaran tek kişi. Bütün bu cinayetlerin arkasında ise hain bir plan var, büyük bir açgözlülükle oluşturulmuş bir plan. Merit’in eve olan sadakatini gösterdiği final kısmı ile olayın sorumlusu yakalansa da, olayın yankıları daha sürecek gibi görünüyor.

Kitabı diğer vampir romanlarına göre fazla sevmedim. Öncelikle Ethan kesinlikle sabır gerektiren bir karakter. İleride de bu durumun pek değişeceğini sanmadığımdan seriye bir mola versem mi vermesem mi kararsızım. Yazarın yarattığı dünya da bana pek sarmadı, siyasetle çok haşır neşir geçecekmiş gibi bir havası da var. İkinci kitapta bu ay içinde yayınlanacak, belki bir şans daha verebilirim. Büyücü çift okumaya değer aslında. Merit’in amazona dönüşmesi de artı bir etken. Ama diğer türlü bakarsak, çok da bir özelliği yoktu kitabın. Ya da artık belli başlı şeylere alıştığımdan belki, beni şaşırtmayan kitaplar çok da etkilemiyor artık.